KİTABA DAİR...

“11 TESADÜF MÜ TEZAHÜR MÜ?” KİTABININ YAYIMLANMA SERÜVENİ

2014 yılı Ağustos ayında “11 Tesadüf mü Tezahür mü?” adlı kitabı tamamladığımda, kitabın anlaşılmaz ve şaşırtıcı bir ilgisizlikle karşılaşacağını hiç tahmin etmemiştim. Özellikle, o tarihte görev yaptığım Turgut Özal Üniversitesinin bu çalışmaya adeta yokmuş gibi davranması bana epeyce tuhaf gelmiş ancak bundan herhangi bir şüphe duymamıştım. Oysa bu Üniversitenin bağlı olduğu Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ/PDY) elebaşı olan F. Gülen'in 11 sayısına olan ilgisi, benim açımdan kitabı hazırlarken öğrendiğim “taze bir bilgi” iken onlar açısından ise “kadim” bir bilgiydi. Ancak buna rağmen yine de kitaba tuhaf bir tepkisizlikle yaklaşmışlar, sadece içlerinden (o zamanlar) önemsediğim birisi “Dikkat et, Edip Yüksel gibi kafayı yeme!” diyerek anlaşılması güç bir tarizde bulunmuştu.

Öte yandan ilginç olan bir başka husus ise yayınevlerinin de bu çalışmaya adeta “yokmuş” gibi yaklaşmalarıydı. Bu tuhaf ve can sıkıcı durum, kısıtlı koşullarımı zorlayarak kitabı kendi imkânlarımla bastırmaya beni teşvik etmiş, böylece özgün bir fikrin ve yoğun bir emeğin hem kayıt alına alınması hem de kısıtlı da olsa belli bir okur kesiminin dikkatine sunulması hedeflenmişti.

İşte bu düşünceyle bastırılan kitabın dağıtımı da ne ilginçtir ki aynı akıbetle karşılaşacak, irili ufaklı onlarca dağıtıcıya ısrarlı bir şekilde ulaşılmaya çalışıldığı halde bunda başarılı olunamayacaktı. Kimi yayınevi en baştan, kimisi ise kitabı gördükten sonra ya sessizliğe bürünmekte ya da olumlu cevap vermemekteydi. Ne ilginçti ki büyük bir emek ve özveriyle hazırlayıp kıt imkânlarımla bastırdığım bir kitabın dağıtımı mümkün olmamış, bir tek yayınevi bile tüm ısrarlı çaba ve gayretlerime rağmen buna yanaşmamış üçüncü sınıf romanlara veya amatör şiir kitaplarına gösterilen ilgi bu kitaptan esirgenmişti.

Esasen o tarihlerde, bu anlaşılmaz tavır ve tepkinin nedeni konusunda herhangi bir tahmin yürütememiştim ancak tam da bu gelişmelerden hemen sonra adı geçen Üniversitenin şahsıma yönelik olarak yoğun bir mobbing (bezdiri) faaliyetine girişmesi ve daha sonra da son derece haksız bir fesihle görevime son vermesiyle başlayan süreçle birlikte, bu korkunç oluşumun (FETÖ/PDY’nin) devlet ve özel sektör içindeki inanılmaz yapılanmasını yaşayarak tecrübe edince tüm bunların birer tesadüf olmadığını ve bilinçli bir engellemenin söz konusu olduğunu geç de olsa fark ettim.

Kuşkusuz FETÖ/PDY tarafından en ağır biçimde cezalandırılması planlanmış (amaçlanmış) bir kişinin değil bir kitabının yayımlanması, tek sayfalık bir yazısına bile hayat hakkı tanınması söz konusu olamazdı. Hele ki içinde F. Gülen adlı terörist başıyla ilgili tek satırın geçmediği, buna karşın cumhurbaşkanlığı seçimi vb. konuların ele alındığı bir kitabın bu yapı nazarındaki yeri ancak yok edilmek olabilirdi ve öyle de oldu!

İşte buna gecikmiş bir tepki ve karşı çıkış olarak söz konusu kitabın elektronik bir sürümü hazırlanmış ve “ücretsiz” olarak meraklısının ilgisine sunulmuştur.

Yararlı olması dileğiyle...